Çağın insanlarının ellerinden düşürmediği akıllı cep telefonları ve tablet cihazlar ile dizüstü veya masaüstü bilgisayarların ana unsur olduğu hastalıklar sıklıkla görülmeye başlandı. Bunlara sosyal medya hastalıkları, internet hastalıkları veya dijital çağ hastalıkları adı veriliyor. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ayşen Yalman, çağın hastalıklarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Bireylerin günde 7 saat internet başında zaman geçirdiklerini, her 2 dakikada bir telefonun ekranına baktığına değinen Öğr. Gör. Ayşen Yalman: “Normal yaşamdan uzaklaşıp hızla simüle edilmiş bir dünyada yaşamaya başladık ve isteklerimiz, arzularımız ve eylemlerimiz gerçeklikten uzaklaştı ve dijitalleşti. Dijital olmayan ve aşırı teknolojik olmayan hiçbir şey bizi mutlu etmemeye başladı”
“Toplumun dijital olarak zehirlenmesi kaçınılmazdır”
Teknolojinin oluşturduğu dijital hastalıkların gerçek hastalıklarla benzer olduğuna da işaret eden Yalman, sözlerini şöyle devam etti: “Kimyasal ya da sindirim sistemiyle vücuda yerleşen bir hastalık olmasa da uzun döneme yayılan bir biçimde, zorlayıcı ve iyi tasarlanmıştır. Dolayısıyla etkileri bakımından gerçek hastalıklarla benzerlikler gösterir. İyi tasarlanmıştır çünkü üretilen ürünler kullanıcıları tarafından çoğunlukla memnuniyetle karşılanır. İnsanlar memnuniyetle karşıladığı ürünlerin sadece fayda ve motivasyon yaratan yönlerine odaklanır. Dolayısıyla sakıncaların sorgulanmadığı süreçlerin sonunda toplumun dijital olarak zehirlenmesi kaçınılmazdır. Burada dikkat çekilmesi gereken bir noktaysa diğer hastalık durumlarında başvurulan maddeden uzak durma, ondan kaçınma eğilimi teknolojik ürünler söz konusu olduğunda pek mümkün gözükmemektedir. Alternatif yolların başında teknolojiyle olan ilişkinin hafifletilmesi ve dijital hastalıkların hayatın bir köşesinde olduğunun kavranması, hayatın dengelenmesi, dijital detoks ve teknolojik ürünleri kullanmadan önceki dönemlerdeki ilişkilerin hatırlanması gibi çözümler gelir” dedi.
İsa Arı