Fried'in TEDx konuşması yaşlanan bir toplumun farkına varılmamış "Süper Güçlerinden" bahsetmekte. "Size, önceki nesillerin asla sahip olmadığı 30 ekstra yaşam yılının hediye edildiğini söylesem ne düşünürdünüz?" sorusu Amerikalı geriatrist ve epidemiyolog olan Linda P. Fried’in "Unlocking Longevity" (Uzun Ömrün Kilidini Açmak) TEDxBoston konuşmasının girişidir.
Linda P. Fried, TEDxBoston etkinliğinde "Unlocking Longevity" sunumunda, önceki nesillerin sahip olmadığı 30 ekstra yaşam yılının önemli bir hediye olduğunu ifade etti. Demografik yaşlanmanın genellikle yanlış anlaşıldığını ve nufüs üzerinde yük olarak görüldüğünü dile getiren Fried, yaşlanmayı bir "süper güç" olarak ele alıyor. ‘Yaşlanmanın’ iklim değişikliği, yalnızlık, ruh sağlığı sorunları ve bulaşıcı hastalık salgınları gibi büyük toplumsal zorlukları çözmek için kullanabilecek önemli bir silah olduğunu savunuyor.
Freid “Yaşam Süresindeki Artış Bir Başarıdır”
Uzayan insan ömrünü, insanlığın en büyük başarılarından biri olarak dile getiren Freid, bu değişim genellikle bir "gümüş tsunami" (1946 ila 1964 yılları arasında doğan bebek patlaması kuşağının yaşlanmaya devam etmesiyle emeklilik yıllarına giren büyük bir Amerikalı grubunu ifade eder) gibi olumsuz bir metaforla çerçevelendiğini söylüyor.
Linda D. Fried, yaşlı nüfusun daha genç nesilleri "aşırı yükleyeceği" gibi mitlerin bilimsel kanıtlarla çeliştiğinin altını çizerek, yaşlı nüfusun toplum üzerindeki etkilerine dair yaygın bir efsaneye veya yanlış bir algıya dikkat çekiyor. "Yaşlı nüfusun daha genç nesilleri 'aşırı yükleyeceği'" düşüncesi, genellikle yaşlıların ekonomik ve sosyal olarak genç nesillere ağır bir yük olacağı iddiasını ifade etmekte. ‘Aşırı yüklem’ tanımı günümüz Türkiye’sinde ‘EYT’ ile beraber daha sık hissedilen bir tanım.
Fried ise bu algının bilimsel kanıtlarla çeliştiğini belirterek, yaşlı nüfusun toplum üzerindeki etkisinin sanıldığı kadar olumsuz olmadığını ve bu görüşün doğru olmadığını ifade ediyor. Burada, yaşlı bireylerin topluma katkılarının ve destek sistemlerinin genellikle göz ardı edilen yönlerine işaret ediyor. Linda D. Fried tecrübe ve bilgi birikiminin aktarımının, uzun yaşayan insan nesli ile daha da önemli olduğunu savunuyor.
Yaşlanma hakkında birçok zararlı yorum ve ‘mit’ olduğunu ifade eden Linda D. Fried, yaşlıların sağlıksız ve bilişsel yeteneklerinin düşük olduğu, hastalıkların önlenmesinin yaşlılarda etkisiz olduğu, yaşlıların sosyal sistemlere ve ekonomilere yük olduğu, yaşlıların bencil ve katkı sağlamayan bireyler olduğunu savunanlara kesin bir dille katılmadığını ifade ediyor. İnsanların yaşlandıkça daha da olgunlaştığını ve paylaşım konusunda cömertleştiğini düşünen Freid, “Bireyler, yaşlandıkça daha cömert hale gelir ve topluma katkı sağlama isteği artar. Yaşlılar, karmaşık sorunları çözme ve hatta çatışmaları sonlandırma konusunda eşsiz yeteneklere sahiptir” sözleriyle yaş arttıkça tecrübe ve bilgi aktarımının en üst düzeye çıktığını savunuyor. Nesiller arası iletişimi sağlamak için, şehir planlamasında, konut politikalarında nesiller arası etkileşimi teşvik eden programlar ile yaşlıların potansiyelinden yararlanılması gerektiğini savunan Fried, geliştirdiği ‘Experience Corps’ gibi programlarla yaşlı ve gençleri bir araya getirerek her iki tarafa da fayda sağlayacak girişimlerin artması gerektiğini düşünüyor.
Yaşlanmayı Süper Güce Dönüştürmek
Linda D. Fried’e göre iklim değişikliği, ruh sağlığı krizleri, yalnızlık, pandemiler gibi büyük sorunlar için yaşlıların bilgeliği ve deneyimi kullanılabilir. Fried, yaşlı nüfusun sahip olduğu deneyim ve bilgi birikimi ile genç nesillerin başarılı bir geleceğe sahip olabilmesi için önemli bir kaynak olabiliceğini savunuyor. Yaşlı nüfusun güçlü ve faydalı yanlarını değerlendirmek ve bunu gelecek için kullanmanın tek yolunun hem bireysel hem de toplumsal olarak gerçekleştirilecek bir hareketle mümkün olduğunu, toplumun yaşlanmayı bir "süper güç" olarak ele alması gerektiğinin altını çiziyor.
Osman Umut Yeşil