Bu kez Ada'yla Yağız'ı kaybettik scooter (e-skuter) kazasında. Daha 18 yaşındaydılar. Dershaneden çıkmış eve gidiyorlardı, bir aracın çarpması sonucu hayatlarını kaybettiler.
Bu ne ilk, ne de son olacak. Scooterlar, bugüne kadar çok sayıda insanın ölümüne, yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açtı. Gün geçmiyor ki, bir scooter kazası haberi duyulmasın.
Kullananların çoğu gençler. Kendi canlarının da başkalarınınkinin de değerini henüz kavrayamamış yaşta olanlar. Onların gerekli önlemleri almasını beklemek hayal. Bu iş yetkililere düşüyor. Yasal düzenleme yapmak yeterli değil, denetimlerin sıkı biçimde yapılması gerekiyor. Yasal düzenleme demişken, scooterlar konusundaki yasal düzenlemelere bir bakalım...
* * * * *
14 Nisan 2021'de yayımlanan yönetmeliğe göre, scooter kullananlar, gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda. Yönetmelik, scootera tek kişi binilebileceğini söylüyor, ancak iki kişinin bindiği scooterlara sıklıkla rastlamak mümkün. Bunları uyarmak ve gerektiğinde cezalandırmak, trafik polislerinin görevi. Zaman zaman yaptıkları denetimlerle bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar, ancak denetimler yeterli olmuyor.
Yönetmeliğe göre, scooter kullananlar, kask, dizlik, reflektörlü ceket gibi koruyucu ve görünürlüğü artırıcı ekipmanları giymeli. Yönetmelik, bu konudaki sorumluluğu, işletmeci firmaya veriyor; firma, kullanıcıları bu konuda uyarmak zorunda. Ancak scooterlar, kentin her yerinde kiralanabiliyor ve kiralandığı yerde bir görevli bulunmuyor.
Yine yönetmelik, 15 yaşından küçük çocukların scooter kullanmasını ve scooterla akrobatik hareketler yapılmasını yasaklıyor. Ama, 15 yaştan çok daha küçüklerin caddelerde akrobatik hareketler yaptığını sıklıkla görüyoruz.
Yönetmelik, scooterların yaya yollarında sürülmesini yasaklıyor. Ancak, kaldırımda yürürken scooter çarpması sonucu ölen ya da yaralanan yayalar var. Demek ki bu konuda da scooter kullanıcılarına söz dinletmek mümkün olmuyor.
Yönetmelik, "Kullanılacak e-skuterin; gece diğer araç sürücüleri ve yayalar tarafından rahat bir şekilde fark edilmelerini sağlamak üzere; önde beyaz ışık verecek ve en az 20 metre önü aydınlatabilecek şekilde bir adet far, arkada, kırmızı renkte ışık veren bir lamba ve kırmızı reflektör ile 30 metreden duyulabilecek ses çıkarabilen zil, korna veya benzeri ses aleti ile teçhiz edilmiş olması zorunludur" diyor. İşletici firmaların bu gerekleri tam olarak yerine getirdiklerinden emin değilim.
* * * * *
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, bir soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıdı. Budak, önergesinde, scooterlarla ilgili düzenlemelerin yetersiz olduğunu, var olan düzenlemelerin kazaya davetiye çıkardığını söyledi ve işletmeci şirketlerin iktidarla ilişkisine dikkat çekti: “Şu anda paylaşımlı elektrikli scooter işletmeciliğinde, sektörün önde gelen markaların sahiplerinden bir tanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeni, bir diğeri AKP’li vekilin damadı. Sektör, iktidar tarafından eşe, dosta emanet edilmiş görünüyor. Bu ilişki ağında işletmeci şirketleri yükümlülük altına sokacak düzenlemeler yapılması mümkün değil. İşletmeci şirketlere ait araçlar, kaldırımlara ve yaya yollarına gelişi güzel bırakılıyor. Kaldırımda yürürken her an bu araçlardan biriyle çarpışma tehlikesi var. Yaya yolları istila edilmiş durumda. E-scooter alanında işletmecilik yapan şirketlerin denetim altına alınması gerekiyor. E-scooterlara plaka takılması ve kural ihlallerini tespit edecek sistemsel altyapının acil olarak kurulması gerekiyor."
Aynen böyle yapılması gerekiyor; ancak Budak'ın da belirttiği gibi, bu düzenlemelerin yapılması pek de mümkün görünmüyor. Bu nedenle, bize düşen, gerek yaya, gerekse sürücü olarak, trafikte scooterlar konusunda daha dikkatli olmak. Yapabileceğimiz sadece bu...
Yorumlar
Kalan Karakter: