Konuşma taklitle öğrenilen bir beceridir ve temelinde taklit becerisi yatar. Her yörenin kendine özgü ağzı vardır. Örneğin Doğu Karadeniz Bölgesinde genelde “Uyy! Gel bakayrum buraya daaa” şeklinde konuşulur. Peki siz hiç böyle konuşmak için kursa giden birilerini duydunuz mu? Üniversiteyi Trabzon’da okumuş birisi olarak ben hiç duymadım da görmedim de. Genellikle bebeklikten ve çocukluktan itibaren çevredeki herkes; Anne, baba, dayı, teyze, komşu, arkadaş bu şekilde konuştukları için çocuklar da onları taklit ederek konuşmayı öğreniyorlar.
Konuşma becerisi kazandırılmaya çalışılırken yapılan en büyük hatalardan birisi de hiç konuşamayan çocuğun karşısına geçip “Hadi amca de” şeklinde birşeyleri zorla söyletme çabasında bulunmak.
Çocuklar öncelikli olarak çevresinde duyduğu sesleri taklit ederler. “Bak araba nasıl gidiyor? Innnnnn. Köpek ne diyor? Hav hav. Musluktan su akıyor... şırrrrrr” Özellikle 0-6 yaş aralığındaki çocuklara konuşma eğitimi verirken masa başı eğitim vermek yerine oyun temeli yaklaşımla çocuğa yaklaşırsak hem süreci kolaylaştıracak hem de eğitim daha eğlenceli hale gelecek. Çevresindeki doğal sesleri taklit eden çocuk artık yavaş yavaş konuşma seslerini taklit etmeye başlayacak ve konuşma eğitimi bu
şekilde başarıyla tamamlanacak.
Bir önceki yazımızda ve bu yazımızda sorduğumuz sorumuza gelecek olursak; Çocuğum Ne Zaman Konuşacak? Bunun her çocuk için net bir cevabı olmadığı gibi, yapılan çalışmaların sıklığı, evde ailenin desteği süreci kısaltırken; ailelerin ilgisizliği, her şeyi eğitimciden beklemesi, konuşma bozukluğuna ek diğer yetersizlik türlerinin olması süreci uzatacaktır.
Unutmayın ki kimsenin elinde çocuğunuza dokununca konuşturacağı sihirli bir değneği yok. Ama siz anne baba olarak çocuğa ve eğitimciye ne kadar çok destek olursanız o sihirli değnek zamanla dizin elinizde olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: